Şiirleri
 


YUNUS EMRE ŞİİRLERİ

 
 
ADEM OĞLU

Miskin Adem oğlanı,nefse zebun olmuşdur
Hayvan canavar gibi,otlamağa kalmıştır

Hergiz ölümün sanmaz,ölesi günin anmaz
Bu dünyadan usanmaz,gaflet önin almışdur

Oğlanlar öğüt almaz,yiğitler tevbe kılmaz
Kocalar taat kılmaz,sarp rüzigar olmuştur

Beğler azdı yolundan,bilmez yoksul halinden
Çıktı rahmet gölünden,nefs gölüne dalmışdur 


Yunus sözi alimden,zinhar olma zalimden
Korkadurın ölümden,cümle doğan ölmüşdür.

 

 

 

 AH NEFİS

Girdim Aşkın denizine bahrılayın yüzer oldum
Geştediben denizler Hızır'layın gezer oldum

Cemalini gördüm düşte çok aradım yazda kışta
Bulamadım dağda taşta denizleri süzer oldum

Sordum deniz malikine ırak değil salığına
Girdim gönül sınığına gönülleri düzer oldum

Viran gönlüm eyledim şar bunculayın şar nerde var
Haznesinden aldım gevher dükkan yüzün bozar oldum

Ben ol dükkan-dar kuluyum gevherler ile doluyum
Dost bağının bülbülüyüm budaktab-n gül üzer oldum

Ol budakta biter iman iman bitse gider güman
Dün gün isim budur heman nefsime bir tatar oldum

Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına
Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum

Tenim toprak tozar yolca nefsim iltir beni önce
Gördüm nefsin burcu yüce kazma aldım kazar oldum

Kaza kaza indim yere gördüm nefsin yüzü kara
Hümeti yok resul'lere bentlerini bozar oldum

Bu nefs ile dünya fani bu dünyaya gelen hanı
Aldattın ey dünya beni işlerinden bezer oldum

Yunus sordu girdi yola kamu gurbetleri bile
Kendi ciğerim kanıyla vasf-ı halim yazar oldum


 

 
 
 

 
Aşk
İşidin ey yârenler
Kıymetli nesnedir aşk
Değmelere bitinmez
Hürmetli nesnedir aşk

Dağa düşer kül eyler
Gönüllere yol eyler
Sultanları kul eyler
Hikmetli nesnedir aşk

Kime kim vurdu ok
Gussa ile kaygu yok
Feryad ile âhı çok
Firkatli nesnedir aşk

Denizleri kaynatır
Mevce gelir oynatır
Kayaları söyletir
Kuvvetli nesnedir aşk

Miskin Yunus neylesin
Derdin kime söylesin
Varsın dostu toylasın
Lezzetli nesnedir aşk
 
Yunus Emre

Aşıkmı Diyem

Erenlerin gönlünde ol sultan dükkan açtı
Nice bizim gibiler anda konuban geçti

Cümle erenler uçtu dağlar yazılar geçti
Aşk kazanına düştü kaynayıbanı pişti

Bu dünyanın meseli benzer murdar gövdeye
İtler gövdeye düştü Hak dostu kodu geçti

Aşıkmı diyem ona can terkini urmadı
Aşık ona diyeler kim melamete düştü

Yine esridi Yunus Taptuk yüzün görelden
Meğer onun gölünden bir cur'a şerbet iç

    
ti

 

 

 

Yunus Emre

 
 
 
    
 


 


 
Ahır Zaman
İşidün ey ulular,Ahır zaman olusar
Sağ müslüman seyrekdür,Ol da güman olusar

Danışman okur tutmaz,Derviş yolun gözetmez
Bu halk öğüt işitmez,Ne sarp zaman olısar

Gitti beyler mürveti,Binmişler birer atı
Yediğü yoksul eti,içtiğü kan olısar

Ne acayip sergüzeştler,Bağrım dolu serzenişler
Durmaz akar kanlı yaşlar,Aksa gerek şimden gerü
.
 
Yunus Emre

 

 
 
Aşık Kendi Kanını
Helal kıldı ma'şuka aşık kendi kanını
Ma'şuk nakşından okur aşk eri Kur'anını

Yardan ayrı olunca asılıp ölmek yeğdir
Aşık kendi bırakır boynuna urganını

Gitmez aşık gözünden hergiz ma'şuk hayali
Nitekim zilha verir Yusuf'un nişanını

Dirlik budur aşıka ma'şuk yolunda öle
Sorarlar ise aydam aşıkın burhanını

Belkıys ile Süleyman aşka düştü bir zaman
İsteyip bulmadılar bu derdin dermanını

Gökteki Harut Marut aşk için indi yere
Zühre yüzün görecek unuttu Rahman'ını

Güzaf görmen siz aşkı kime oğradı ise
Sultanı iltir baştan yitirir hanmanını

Ferhat bu aşk yolunda başın külünge tuttu
Hüsrev Şirin derdinden dosta verdi canını

Leyli'yle Mecnun işi acebdür ( ür ) bu halka
Abdürrezzak terk etti aşk için imanını

Zemane vefaları cefa gelir yunüs'a
Bir doğru yer bulucak fidi kılar canını
 
Yunus Emre
 
 

 


 

 
 
Aşk Ateşi
Girdim aşkın denizine bahrılayın yüzer oldum
Geştediben denizleri Hızır'layın gezer oldum

Cemalini gördüm düşte çok aradım yazda kışta
Bulamadım dağda taşta denizleri süzer oldum

Sordum deniz malikine ırak değil salığına
Girdim gönül sınığına gönülleri düzer oldum

Viran gönlüm eyledim şar bunculayın şar nerde var
Haznesinden aldım gevher dükkan yüzün bozar oldum

Ben ol dükkan-dar kuluyum gevherler ile doluyum
Dost bağının bülbülüyüm budaktan gül üzer oldum

Ol budakta biter iman iman bitse gider güman
Dün gün isim budur heman nefsime bir Tatar oldum

Canım bu tene gireli nazarım yoktur altına
Düştüm ayaklar altına topraklayın tozar oldum

Tenim toprak tozar yolca nefsim iltir beni önce
Gördüm nefsin burcu yüce kazma aldım kazar oldum

Kaza kaza indim yere gördüm nefsin yüzü kara
Hümeti yok Peygamber'e bentlerini bozar oldum

Bu nefs ile dünya fani bu dünyaya gelen hanı
Aldattın ey dünya beni işlerinden bezer oldum

Yunus sordu girdi yola kamu gurbetleri bile
Kendi ciğerim kanıyla vasf-ı halim yazar oldum
 
Yunus Emre
 
 
 

 

 
 
Aşk Bezirganı

Aşk bezirganı
Sermaye canı
Bahadır gördüm
Cana kıyanı

Zehi bahadır
Can terkin urur
Kılıç mı keser
Himmet giyeni

Kamusun bir gör
Kemterin er gör
Alu görmegil
Palas giyeni

Tez çıkarırlar
Fevkal'ulaya
Bin isa gibi
Dünya yakanı

Tez indirirler
Tahtesseraya
Bir karun gibi
Dünya kovanı

Aşık olanın
Nişanı vardır
Melamet olur
Belli beyanı
 
Yunus Emre


 

 
 
Bilmediler
Hakiykatin ma'nisin şerh ile bilmediler
Erenler bu dirliği riye dirilmediler

Hakiykat bir denizdir şeriattır gemisi
Çoklar gemiden çıkıp denize dalmadılar

Bular geldi tapıya şeriat tuttu durur
İçeri giribeni ne varın bilmediler

Dört kitabı şerh eden asıdır hakıykatte
Zira tevsir okuyup ma'nisin bilmediler

Yunus adın sadıktır bu yola geldin ise
Adın değşirmeyenler bu yola gelmediler.
 
Yunus Emre


AŞIMA ZEHR-İ KATİL KATMIŞIM BEN

Bu ömrüm yok yere harc etmişim ben
Canım gör nice oda atmışım ben

Kimse kimesneye etmemiş ola
Anı kim kendime ben etmişim ben

Amelim rahtını, derdim götürdüm
Kamu assım, ziyana satmışım ben

Cihanda bir sınık saksıdan ötrü
Güherlerim ziyana satmışım ben

Amelim her ne ki varsa riyadır
Acep ihlası ne unutmuşum ben

Giceye eresini kimse bilmez
Tul-i emel başın uzatmışım ben

Dügeli ömrümü, harcına sürdüm
Ziyandan bellidir, ne utmuşum ben

Aguya bal deyu parmak uzattım
Aşıma zehr-i katil katmışım ben

Biçare Yunus'un çoktur günahı
Hakkın dergahına yüz tutmuşum ben 


Aşk'ın Beni

Gözüm seni görmek için elim sana ermek için
Bu gün canım yolda kodum yarın seni bulmak için

Bu gün canım yolda koyam yarın ivazın veresin
Arz eyleme uçmağını hiç arzum yok uçmak için

Benim uçmak neme gerek hergiz gönlüm ona bakmaz
İşbu benim zarılığım değildürür bir bağ için

Uçmak uçmağım dediğin mü'minleri yeltediğin
Vardır ola bir kaç huri arzum yoktur koçmak için

Bunda dahi verdin bize ol huriyi çiftü helal
Ondan geçti arzum tamam arzum sana ermek için

Sufilere ver sen onu bana seni gerek seni
Haşa ben terkedem seni şol bir evle çardak için

Yunus hasretdürür sana hasretini göster ona
İşin zulüm değil ise dad eylegil istedi çün.

 

Yunus Emre

 

 

 

 

 
 
Aşkın Aldı Benden Beni

Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni

Aşkın aşıklar oldurur
Aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur
Bana seni gerek seni

Aşkın şarabından içem
Mecnun olup dağa düşem
Sensin dünü gün endişem
Bana seni gerek seni

Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni

Eğer beni öldüreler
Külüm göğe savuralar
Toprağım anda çağıra
Bana seni gerek seni

Cennet cennet dedikleri
Birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene Ver anları
Bana seni gerek seni

Yunus'dürür benim adım
Gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum
Bana seni gerek seni
 
Yunus Emre

 

 
 
Behey Kardaş
Be hey kardaş hakk'ı bulammı dersin,
Hakk'a yarar amel işlemeyince
Tarikat sırrına eremmi dersin,
Kamil mürşid sana söylemeyince.

Özenirsen gardaş, tevhide özen.
Tevhiddir nefsinin kal'asın bozan
Hiç kendi kendine kaynarmı kazan
Çevre yanın ateş eylemeyince.

Değme kişi gönül evin düzemez
Hakk'ın taktirini kimse bozamaz.
Tarikat ummandır dalıp yüzemez,
Aşkın deryasını boylamayınca.

Aşkım galip geldi yüreğim harlar
Aşık olan ar-ı namusu neyler
Behey yunus sana söyleme derler
Ya ben öleyimmi söylemeyince.
 
Yunus Emre
 

 

 
Ben yürürüm yane yane(ilahi ve şiir)

Ben yürürüm yane yane
Aşk boyadı beni kane
Ne akilem ne divane
Gel gör beni aşk neyledi

Gel gör beni beni aşk neyledi
Derde giriftar eyledi
Gel gör beni beni aşk neyledi
Gel gör beni aşk neyledi

Gâh eserim yeller gibi
Gâh tozarım yollar gibi
Gâh coşarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi

Gel gör beni beni aşk neyledi
Derde giriftar eyledi
Gel gör beni beni aşk neyledi
Gel gör beni aşk neyledi

Ben yunusu bi'çareyim
Dost elinden avareyim
Baştan ayağa yareyim
Gel gör beni aşk neyledi

Gel gör beni beni aşk neyledi
Derde giriftar eyledi
Gel gör beni beni aşk neyledi
Gel gör beni aşk neyledi

 

 

 


 

 

 

 
 
Göçtü Kervan Kaldık Dağlar Başında
Ah nice bir uyursun uyanmaz mısın
Göçtü kervan kaldık dağlar başında
Çağrışı tellallar inanmaz mısın
Göçtü kervan kaldık dağlar başında

Emr-i hac göçeli hayli zamandır
Muhammed cümleye dindir imandır
Delilsiz gidilmez yollar yamandır
Göçtü kervan kaldık dağlar başında

Yunus sen bu dünyaya niye geldin
Gece gündüz Hakkı zikretsin dilin
Enbiyaya uğramaz ise yolun
Göçtü kervan kaldık dağlar başında
 
Yunus Emre

 

 

 


 

 

 

 

 
 
Geldi Geçti Ömrüm Benim

Geldi geçti ömrüm benim
Şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle gelir
Şol göz yumup açmış gibi

İş bu söze Hak tanıktır
Bu can gövdeye konuktur
Bir gün ola çıka gide
Kafesten kuş uçmuş gibi

Miskin adem-oğlanını
Benzetmişler ekinciye
Kimi biter kimi yiter
Yere tohum saçmış gibi

Bu dünyada bir nesneye
Yanar içim göynür gibi
Yiğit iken ölenlere
Gök ekini biçmiş gibi

Bir hastaya vardın ise
Bir içim su verdin ise
Yarın anda karşı gele
Hak şarabın içmiş gibi

Bir miskini gördün ise
Bir eskice verdin ise
Yarın anda sana gele
Hulle donun biçmiş gibi

Yunus Emre bu dünyada
İki kişi kalır derler
Meger Hızır, İlyas ola
Ãb-i hayat içmiş gibi
 
Yunus Emre
 

 

 

 

 
 
Gönlümden Yunus Geçer

Cennette huriler gezer,
Huriden ahdim geçer.
Ahde hikmet ne gerek,
Gönlümden Yunus geçer.

Şol dağdan ırmak akar,
Irmaktan bahtım geçer.
Bahta hayret ne gerek,
Gönlümden Yunus geçer.

Beytullah’a güneş doğar,
Güneşten cânım geçer.
Câna zulmet ne gerek,
Gönlümden Yunus geçer.

Selçuk Uzman tarafından Yunus'a yazılmıştır...
 
Yunus Emre
 
 

 

Hak Bir Gönül Verdi Bana

Hak bir gönül verdi bana
Ha demeden hayrân olur
Bir dem gelir şâdân olur
Bir dem gelir giryân olur

Bir dem sanasın kış gibi
Şol zemheri olmuş gibi
Bir dem beşâretden doğar
Hoş bağ ile bostân olur

Bir dem gelir söyleyemez
Bir sözü şerh eyleyemez
Bir dem dilinden dür döker
Dertlilere dermân olur

Bir dem çıkar arş üzere
Bir dem iner taht-es-serâ
Bir dem sanasın katredir
Bir dem taşar ummân olur

Bir dem cehâletde kalır
Hiç nesneyi bilmez olur
Bir dem dalar hikmetlere
Câlînus u Lokmân olur

Bir dem dev olur yâ peri
Vîrâneler olur yeri
Bir dem uçar Belkîs ile
Sultân-ı ins ü cân olur

Bir dem varır mescidlere
Yüz sürer anda yerlere
Bir dem varır deyre girer
İncil okur ruhbân olur

Bir dem gelir Îsâ gibi
Ölmüşleri diri kılar
Bir dem girer kibr evine
Fir'avn ile Hâmân olur

Bir dem döner Cebrâil'e
Rahmet saçar her mahfile
Bir dem gelir gümrâh olur
Miskin Yunus hayrân olur
 
Yunus Emre


 

 
 
İlahi

Acep şu yerde var m'ola
Şöyle garip bencileyin
Bağrı başlı gözü yaşlı
Şöyle garip bencileyin

Kimseler garip olmasın
Hasret odına yanmasın
Hocam kimseler duymasın
Şöyle garip bencileyin

Nice bu dert ile yanam
Ecel ere bir gün ölem
Meğerki sinimde bulam
Şöyle garip bencileyin

Gezdim Urum ile Şam'ı
Yukarı illeri kamu
Çok istedim bulamadım
Şöyle garip bencileyin

Söyler dilim ağlar gözüm
Gariplere göynür özüm
Meğerki gökte yıldızım
Şöyle garip bencileyin

Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin

Hey Emre'm Yunus biçare
Bulunmaz derdine çare
Var imdi gez şardan şara
Şöyle garip bencileyin
 
Yunus Emre
 


 
İlim İlim Bilmektir

Okumakdan mana ne
Kişi hak'kı bilmektir
çün okudun bilmezsin
Ha bir kuru emekdür

yiğirmi dokuz hece
Okusan uçtan uca
Sen hep elif dersin hoca
Manası ne demekdür

yunus emre der hoca
gerekse var bin hacca
hepisinden iyice
bir gönüle girmekdür
 
Yunus Emre
 

 

 
 
Derviş Yunus
Tabtuk dergahından feyizler alan,
Yanan Yunus idi,o derviş Yunus...
Gönlünü derya,ummanlara salan,
Dalan Yunus idi,o derviş Yunus...
***
Gezer idi; iki Arşı alayı,
Sevgi ile yoğururdu mayayı,
Barış, Hoşgörü bir edip davayı,
Bulan Yunus idi,O derviş Yunus
***
Yetmiş üçe hep, bir nazar eyleyen,
Herdem Hakkı hakikatı söyleyen ,
Aşk elinden kendin heder eyleyen,
Kanan Yunus idi, o dervişYunus ...
***
O bilmezdi kin ile kem hiddeti,
Diler idi;Kahhar Haktan mededi,
Şu fani dünyaya mehil vermedi,
Canan Yunus idi,O derviş Yunus.
***
 
Yunus Emre
 

Dervişlik
Tehî görmen kimseyi hiç kimsene boş değil
Eksiklik ile nazar erenlere hoş değil

Gönlünü derviş eyle dost ile biliş eyle
Aşk ile eri şol manâda derviş içi boş değil

Derviş bilir dervişi Hak yoluna durmuşu
Dervişler hümâ kuşu çaylak u baykuş değil

Dervişlik aslı cândan geçti iki cihândan
Haber verir sultandan bellidir yad kuş değil

Ey Yunus Hakk’ı bilen söylemez hergiz yalan
İkilik ile gelen doğru yol bulmuş değil
 
Yunus Emre

 

 

 
 
Dolanış
Bu fena mülkünde ben nice nice hayran olam
Ye nice handan olam ye nice bir giryan olam

Geh feleklerden meleklerden dileklerden dileyem
Gah arş u şemste gerdun olam gerdan olam

Adımım attım yedi dört onsekizden ben öte
Dokuzu yolda kodum şah emrine ferman olam

Dost ferah kıldı terahtan ben teberra eyledim
Suret-i insan olam hem can olam hem kan olam

Gah bir müfti müderris geh mümeyyiz gah temiz
Gah bir müdbir-ü nakıs (naks) ile noksan olam

Gah batn-ı hut içinde Yunus ile söyleşem
Geh çıkam arş üzere bir can olam Selman olam

Gah inem esfellere şeytan ile şerler düzem
Geh çıkam arş üzre vü seyran (olam) cevlan olam

Gah işidirem işitmezem işümezem aceb
Nice bir nisyan olam hayvan olam insan olam

Gah ma'kuulat-ı mahsulat takrir-ü beyan
Gah maksurat olam geh sahib-i Keyvan olam

Nice bir surette insan ü sıfatta canver
Nice bir tilki olam ya kurt u ya arslan olam

Nice bir tecrid ü ferd ü mücerred münferid
Ye nice (cin) nice ins ü nice bir şeytan olam

Nice bir aşk meydanında nefs atın seyittirem
Ye nice bir başımı tup eyleyip çevgan olam

Gah birlik içre birlik eyleyem ol bir ile
Geh dönem derya olam katre olam umman olam

Gah düzahta yanam Fir'avn ile Haman ile
Gah cennete varam gılman ile Rıdvan olam

Gah bir gaazi olam Efrenk ile cenk eyleyem
Geh dönem Efrenk olam nisyan ile isyan olam

Gah ola odlar yakam diler yıkam canlar yakam
Gah varam arşa çıkam geh şah u geh sultan olam

Nice bir dertler ile odlara yanam yakılam
Nice bir şakir olam zakir olam mihman olam

Gönlümün gencine renc irgörmeden bir yol bulam
Yahu deryaya girem bi reng ü bi elvan olam

Ye nice bir ben diyem sensin diyem utanmadan
Ye nice deksiz olam dilsiz olam hayran olam

Nice bir balçıkt' olan alçakta olam har olam
Gah varam gevher olam yakuut olam mercan olam

Ademilikten çıkam uçam melekler mülküne
Levn olam bi levn olam geh kevn olam bi kan olam

Gah zındandan çıkam azad olam abad olam
Geh yine der-ban olam mahbus olam zindan olam

Dar olam girdar olam Mansur olam ber-dar olam
Ten olam hem can olam hem in olam hem an olam

Yunus'a Taptuğ u Saltuğ u Barak'tandır nasib
Çün gönülden cuş kıldı ben nice pinhan olam

Yunus imdi bu sözüben aşıka di aşıka
Kim sana ben sıdk olam hem derd ü hem derman olam

Gah halis gah muhlis olam uş Furkaan ile
Gah Rahman'ur-Rahim ya Hayy ü ya Mennan olam

Geh dönem bir şems olam zerremde yüzbin arş ola
Geh yien tuğyn olam alemlere tufan olam

Evveli Hu ahırı Hu ya Hu illa Hu olam
Evvel ahır ol kala vu ' Men aleyha fan ' olam
 
Yunus Emre
 
 

 

 
 
Dost
Kevser havuzuna dalanlar,Ölmezden öndün ölenler
Nefsini düşman bilenler,Konar tuba dallarına

Alem düşman olur ise,Beni dost'tan ırımaya
Dost kanda ise ben anda,Düşmanlık arımaya

Dost ehli bizim ile hem,Dost burdadır bize ne gam
Yüz bin cehd ederse düşman,Dost mahfili duramaya

Düşman bana nide bile,İşim gücün dost'tan yana
Dost makamı can içinde,düşman eli eremeye

Kime kim dost kapı aça,Düşmanı elinden kaça
Yunus ağzı güher saça,Değme arif değemeye.
 
Yunus Emre

 

 

 
 
Ey Çok Kitap Okuyan
Ey çok kitaplar okuyan sen mi tutarsın bana dak
Tâ bilesin sırrı ayan gel aşktan oku bir sebak

Ger sen seni bildin ise sûret terkin urdun ise
Sıfat nedir bildin ise ne kim edersen bana hak

Bilmeyesin bed-nâm u nâm bir ola sana has u âm
Bildim ise ilmi tamam gel aşkdan oku bir sebak

Okumagıl ilmin yüzün ilme amel gerek güzin
Aç gönülden bâtın gözün âşık ma’şûk hâline bak

Bakgıl âşık ne işdedir ma’şûka ol cünbiştedir
İkisi bir teşviştedir iki sanıp bakma ırak

İkilikten geçemedin hâli hâlden seçemedin
Dosttan yana uçamadın fakılık oldu sana fak

Cübbe vü hırka tâc ü taht verse gerekti aşka baç
Dörtyüz mürîd ü elli hac terkeyledi Abdülrezzak

Onun gibi din ulusu hâc öptü çaldı nâkûsu
Sen dahî bırak nâmusu gel beri putun oda yak

Âşık ma’şûk birdir bile aşktan gelir her söz dile
Bîçâre YÛNUS ne bile ne kara okudu ne ak
 

 

 

 
 
Ey Sözlerin Aslın Bilen
Ey sözlerin aslın bilen gel de bu söz nerden gelir
Söz aslını anlamayan sanır bu söz benden gelir

Söz kılar kayguyu şad söz kılar bilişi yad
Eğer horluk eğer izzet her kişiye sözden gelir

Söz karadan aktan değil yazıp okumaktan değil
Bu yürüyen halktan değil Hâlık avazından gelir

Ne elif okudum ne cim varlığından kelecim
Bilmeye yüzbin müneccim tâalüm n’ıldızdan gelir

Şu’le bize Ay’dan değil aşk eri bu soydan değil
Rızkımsa bu evden değil deryâ-yı ummandan gelir

Biz bir behâne arada ayrık de elden ne gele
Hak çün emir eyler cana bu keleci ondan gelir

YÛNUS bir derd ile âh et kahr evinde neyler rahat
Bu derde derman kefâret bir âh ile suzdan gelir
 
Yunus Emre
 
 

 

İster İdim Allah'ı
İster idim Allah'ı buldum ise ne oldu
Ağlar idim dün ü gün güldüm ise ne oldu

Erenler meydanında yuvarlanır top idim
Padişah çevganında kaldım ise ne oldu

Erenler sohbetinde deste kızıl gül idim
Açıldım ele geldim soldum ise ne oldu

Alimler ulemalar medresede buldusa
Ben harabat içinde buldum ise ne oldu

İşit Yunus'u işit yine deli oldu hoş
Erenler manisine daldım ise ne oldu


 
Yunus Emre

 

 

 
 
Kahrında Hoş Lütfunda Hoş..

Cana cefa kıl ya vefa
Kahrın da hoş, lutfun da hoş,
Ya derd gönder ya deva,
Kahrında hoş, lutfun da hoş.

Hoştur bana senden gelen:
Ya hilat-ü yahut kefen,
Ya taze gül, yahut diken..
Kahrında hoş lutfun da hoş.

Gelse celalinden cefa
Yahut cemalinden vefa,
İkiside cana safa:
Kahrın da hoş, lutfun da hoş.

Ger bağ-u ger bostan ola.
Ger bendü ger zindan ola,
Ger vasl-ü ger hicran ola,
Kahrın da hoş, lutfun da hoş.

Ey padişah-ı Lemyezel!
Zat-ı ebed, hayy-ı ezel!
Ey lutfu bol, kahrı güzel!
Kahrında hoş, lutfun da hoş.

Ağlatırsın zari zari,
Verirsen cennet-ü huri,
Layık görür isen nari,
Kahrında hoş, lutfun da hoş.

Gerek ağlat, gerek güldür,
Gerek yaşat gerek öldür,
Aşık Yunus sana kuldur,
Kahrında hoş, lutfun da hoş.
 
Yunus Emre

 

 

 
 
Karaman` da
Karaman da varlık dolu, Nurlanmıştır güzel yolu,
Aşıklar Yunus’un oğlu, Karaman da, Larende de...
***
Karaman da sağlık düzen, Görsün Aşıkların gezen,
İlim yollarında özen, Karaman da Larende de...
***
Karaman da çok Erenler, Mevlanayla hay dönerler,
Kültür sanatı severler, Karaman da Larende de...
***
Karaman’ın çok güzeli, Sazları okur gazeli,
Sadıklar gelmiş ezeli, Karaman da Larende de
***
Karaman da Yunus Hocam, Mehmet Beyim Lisan Amcam,
Mevlevi der gülüm goncam, Karaman da Larende de...
***
Aşık Mevlevi hep ağlar, Yunus un yolunda çağlar,
Ne güzeldir bahçe bağlar, Karaman da Larende de.
***

Aşık Mevlevi


 
 

 

 
 
Kendin Bilmek
Miskinlikte buldular kimde erlik var ise
Merdivenden ittiler yüksekten bakar ise

Gönül yüksekte gezer dem be-dem yoldan azar
Dış yüzüne o sızar içinde ne var ise

Ak sakallı bir koca bilemez hali nice
Emek yemesin hacca bir gönül yıkar ise

Sağır işitmez sözü gece sanır gündüzü
Kördür münkirin gözü alem münevver ise

Gönül çalab'ın tahtı gönüle çalab baktı
İki cihan bed-bahtı kim gönül yıkar ise

Sen sana ne sanırsan ayrığa da onu san
Dört kitabın ma'nisi budur eğer var ise

Bildik gelenler geçmiş konanlar geri göçmüş
Aşk şarabından içmiş kim ma'ni duyar ise

Yunus yoldan azıban yüksek yerde durmasın
Sinle sırat görmeye sevdiği didar ise
 
                          Yunus Emre


 

 

 
 
Ölüm
Sabahın sinleye vardım gördüm cümle ölmüş yatar
Her biri bi çare olmuş ömrün yayı varmış yatar

Vardım bunların katına baktım ecel heybetine
Nice yiğit muradına eremeyiben ölmüş yatar

Yemiş kurt kuş bunu keler nicelerin bağrın deler
Şol ufacık na-resteler gül gibice solmuş yatar

Tuzağa düşmüş tenleri hakka ulaşmış canları
Görmezmisin sen bunları sıra bize gelmiş yatar

Esilmiş inci dişleri dökülmüş sarı saçları
Hepsinin bitmiş işleri emr-ü nemde ermiş yatar

Elleridir kınalı hep karavaşları şeker-leb
Kargı gibi uzun boylu gül yüzlü güzeller yatar

El bağlamıştır çoğusu hep Allah'tandır umusu
Taze kızdır kimisi alınmadan çoklar yatar

Gitmiş gözünün karası hiç işi yoktur durası
Kefen bezinin paresi sönüğe sarılmış yatar

Yunus gerçek aşık isen mülke suret bezeme gil
Mülke suret bezeyenler kara toprak olmuş yatar.
 
Yunus Emre
 

 
Riya
Sufiyim halk içinde tesbih elimden gitmez
Dilim ma'rifet söyler gönlüm hiç kabul etmez

Boynumda icazetim Riya ile taatım
Endişem ayrık yerde gözüm yolum gözetmez

Söylerim ma'rifeti saluslanırım katı
Miskinliğe dönmeye gönlümden kibir gitmez

Hoş dervişim sabrım yok dilimde inkarım çok
Kulağımdan gireni hergiz içim işitmez

Alem çıraktır sadır gönlüm bunu gözetir
Nideyim Hak korkusu hergiz içimden gitmez

Görenler elim öper tac'u hırkama bakar
Şöyle sanırlar beni zerrece günah etmez

Dışımda ibadetim sohbetim hoş taatım
İç pazarda gelince bin yıllık ayar etmez

Görenler sufi sanır selam verir utanır
Onca iş koparaydım eleriben güç yetmez

Dışım derviş içim boş dilim tatlı sözüm hoş
İlla ettiğim işi dinin değşiren etmez

Yunus eksikliğini Allah'ına arz eyle
Onun keremi çoktur sen ettiğin ol etmez.
 
Yunus Emre
 

 

 
 
Sen Derviş Olamazsın
***
Dervişlik der ki bana
Sen derviş olamazsın..
Gel ne diyeyim sana
Sen derviş olamazsın..
***
Dövene elsiz gerek
Sövene dilsiz gerek
Sen derviş olamazsın..
Derviş gönülsüz gerek

***
Derviş yunus gel imdi
Ummanlara dal imdi
Ummana dalmayınca
Sen derviş olamazsın.
***
 
Yunus Emre
 
Severim Ben Seni Candan İçeri
Severim ben seni candan içeri,
Yolum ötmez bu erkandan içeri.

Nereye bakar isem dopdolusun,
Seni kanda koyam benden içeri!

O bir dilberdürür yoktur nişanı
Nişan olur mu nişandan içeri.

Beni benden sorman, bende değülüven,
Suretim boş yürür dondan içeri.

Beni benden alana ermez elim,
Kadem kim basa sultandan içeri.

Tecelliden nasib erdi kimine,
Kiminin maksudu bundan içeri.

Kime didar gönülden şule değse
Onun şulesi var, günden içeri.

Senin aşkın beni benden alıptır,
Ne şirin dert bu; dermandan içeri.

Şeriat, tarikat yoldur varana,
Hakikat, marifet, andan içeri.

Süleyman kuş dilin bilir dediler
Süleyman var Süleyman'dan içeri.

Unuttum, din-diyanet kaldı benden.
Bu ne mezhepdürür, dinden içeri.

Dinin terkedenin küfürdür işi,
Bu ne küfürdür, imandan içeri.

Geçer iken, Yunus, şeş oldu dosta,
Ki kaldı kapıda andan içeri...
 
Yunus Emre

 

Sevi
Sözüm el gün için değil
Sevenlere bir söz yeter
Sevdiğimi söylemezsem
Sevmek derdi beni boğar

Taş yürekte ne biter
Dilinden ağu tüter
Nice yumşak söylese
Sözü savaşa benzer
 
Yunus Emre

 

Sırat
Yort ey gönül sen bir zaman asude farığ hoş yürü
Korkma kayıkma kimseden gussa vu gamdan boş yürü

Hakıykata bakar isen nefsin sana düşman yeter
Var imdi nefsin ile uruş savaş tokuş yürü

Nefstir eri yolda koyan yolda kalır nefse uyan
Ne işin var kimse ile nefsine kakı boş yürü

Diler isen bu dünyanın şerrinden olasın emin
Terkeyle bu kibr u kini hırkaya gir derviş yürü

İster isen bu dünyede ebedi sarhoş olasın
Aşk kadehin dolu getir oniki ay sarhoş yürü

Kimse bağına girmegil kimse gülünü dermegil
Var kendi ma'şukun ile bahçede ol alış yürü

Gönüllerde iğ olma gil mahfillerde çiğ olma gil
Çiğ nesnenin ne dadı var gel aşk oduna piş yürü

Yunus imdi hoş söylersin dinleyene şerheylersin
Halka nasihat satınca er ol yoluna koş yürü
 
Yunus Emre
 

KARA TOPRAĞIN ALTINDA

Teferrüç eyleyu vardım, sabahın sinleri gördüm
Karışmış kara toprağa, şu nazik tenleri gördüm

Çürümüş, toprak olmuş ten, sin içinde yatar pinhan
Boşanmış damariakmış kan, batmış kefenleri gördüm

Yıkılmış sinleri dolmuş, evleri belirsiz olmuş
Kamu endişeden kalmış, ne düşvar halleri gördüm

Yaylalar yaylamaz olmuş, kışlalar kışlamaz olmuş
Bar tutmuş, söylemez olmuş, ağızda dilleri gördüm

Kimisi zevk ü işrette, kimi saz ü beşarette
Kimi bela vü mihnette, dün olmuş günleri gördüm

Soğulmuş şol kara gözler, belirsiz olmuş ay yüzler
Kara toprağın altında, gül deren elleri gördüm

Kimisi boynunu eğmiş, tenini toprağa salmış
Anasına küsüp gitmiş, boynun buranları gördüm

Kimi zari kılıp ağlar, zebaniler canın dağlar
Tutuşmuş sinleri oda, çıkan tütünleri gördüm

Yunus bunu kanda gördü, gelip bize haber verdi
Aklım vardı, bilim şaştı;nitekim şunları gördüm 
     YUNUS EMRE

 

 
 
Kıyamet
Anmazmısın sen şol günü cümle alem uryan ola
Ne ata oğula baka ne kardaştan derman ola

Dağlar yerinden ayrıla heybetinden gök yarıla
Yıldızın bendi kırıla yere düşe perran ola

Malik tamuya çağıra zebaniler saf saf dura
Korkusundan yer yarıla titreyü ben hayran ola

Malik eder hey hey tamu kıyameti gördün ya'ni
Asileri getireler gire sende perran ola

Zebaniler yetip tuta getüre tamuya ata
Derü yanup sökük tuta dün gün işin efgan ola

Yunüs senin ki bu sözün kan yaşıla doldu gözün
Ol hazrete tuta yüzün yine derman andan ola
 
Yunus Emre
 
Mezar
Sabah mezarlığa vardım,
Baktım herkes ölmüş yatar,
Her biri çâresiz olup,
Ömrünü yitirmiş yatar.

Kimi yiğit, kimi koca,
Kimi vezir kimi hoca,
Gündüzleri olmuş gece,
Karanlığa girmiş yatar.

Vardım onların katına,
Baktım ecel heybetine,
Ne yiğitler muradına,
Daha ermemiş yatar.

Nicelerin bağrın deler,
Kurtlar üstünde gezeler,
Gepegencecik tâzeler,
Gül gibice solmuş yatar.

Yarı kalmış tüm işleri,
Dökülmüş inci dişleri,
Dağılmış sırma saçları,
Hep yerlere düşmüş yatar.

Çürüyüp durur tenleri,
Hakka ulaşmış canları,
Görmez misin sen bunları?
Nöbet bize gelmiş yatar.
 
Yunus Emre
 

 

 
 
Ah Ölüm
Yalancı dünyaya konup göçenler
Ne söylerler ne bir haber verirler
Üzerinde türlü otlar bitenler
Ne söylerler ne bir haber verirler

Kiminin başında biter ağaçlar
Kiminin başında sararır otlar
Kimi masum kimi
güzel yiğitler
Ne söylerler ne bir haber verirler

Toprağa gark olmuş nazik tenleri
Söylemeden kalmış tatlı dilleri
Gelin duadan unutman bunları
Ne söylerler ne bir haber verirler

Yunus derki gör taktirin işleri
Dökülmüştür kirpikleri kaşları
Başları ucunda hece taşları
Ne söylerler ne bir haber verirler
 
Yunus Emre

 DERVİŞLİK DEDİKLERİ


Dervişlik dedikleri
Hırka ile taç değil
Gönlün derviş eyleyen
Hırkaya muhtaç değil

Hırkanın ne suçu var
Sen yoluna varmazsan
Vargıl yolunca yürü
Er yolu kalmaç değil

Dirsin Şeyh'in aşkına
Yalın ayak başı açık
Er var dirlik dirlikmiş
Yalın ayak aç değil

Durmuş marifet söyler
Erene Yunus Emrem
Yol eriyle yoldadır
Yolsuza yoldaş değil





YUNUS EMRE

 





BİZE DİDAR GEREK DÜNYA GEREKMEZ

Bize didar gerek dünya gerekmez
Bize mânâ gerek dâvâ gerekmez

Bize Kadir gecesidir bu gece
Ko seher olmasın seher gerekmez

Bize aşk şerbetinden sun a saki
Bize uçmaklarda Kevser gerekmez

Badyalarda dolu dolu içelim biz
Biz esrik olmazız humar gerekmez

Yunus esriyiben düştü sokakta
Çağırır Taptuk' una âr gerekmez






YUNUS EMRE

 


HAK ÇALAB'IM

Hak Çalab'ım Hak Çalab'ım 
Sencileyin yoğ Çalab'ım 
Günahlarımız yarlığagıl 
Ey rahmeti çoğ Çalab'ım 

Ben aydıram ki ey gani 
Nedir bu derdin dermanı 
Zinhar esirgeme beni 
Aşk oduna yak Çalab'ım 

Ne sultan ne baylardasın 
Ne köşk ü saraylardasın 
Girdin miskinler gönlüne 
Edindin durak Çalab'ım 

Gel kogıl beni yanayım
Baştan başa uşatayım
Ol sevdiğin Muhammed'e
Olayım çırak Çalab'ım

Kullar senin sen kulların 
Günahları çoğ bunların 
Uçmağına koy bunları 
Binsinler burak Çalab'ım 

Ne ilmim var ne taatım 
Ne gücüm var ne takatim 
Meger senin inayetin 
Kıla yüzüm ak Çalab'ım 

Yarlığagıl sen Yunus'u 
Günahlı kullarınla 
Eğer yarlıgamazısan
Key katı firak Çalab'ım





YUNUS EMRE

 

 

 
 
Neylesin Yunus
İçin dışın mundar iken
dost neylesin senin ile
gözün gönlün nefsi hava
Aşk neylesin senin ile

Zakir ile yoldaş olup
Sadıklara yar olmadın
olmaz yere verdin gönül
Dost neylesin senin ile

Dünya gözün ruşen edip
Gönül gözün kör eyledin
Zulmet dolucak gönlüne
Nur neylesin senin ile

Gerçek ere derviş gerek
Doldu cihan dava ile
Duydun ise aslın işi
Kal neylesin senin ile

Dostlugu sanma hemen
olur suret dizmek ile
Dilde ise senin işin
Hal neylesin senin ile

Dostun hoş derdi ile
merdana sür devranını
dost değilsen dost yolunda
Ar neylesin senin ile!
 
Yunus Emre

 

 
 
Bir Kez Gönül Yıktın İse
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil

Bir gönülü yaptın ise
Er eteğin tuttun ise
Bir kez hayır ettin ise
Binde bir ise az değil

Yol odur ki doğru vara
Göz odur ki Hak'kı göre
Er odur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil

Erden sana nazar ola
İçin dışın pür nur ola
Beli kurtulmuştan ola
Şol kişi kim gammaz değil

Yunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar
Halka matahların satar
Yükü gevherdir tuz değil
 
Yunus Emre


 
Birgün
Vaktinize hazır olun,
Ecel varır gelir Birgün
Emanettir kuşa canın
Sahib vardır alır birgün

Nice bin kerre kaçarsın
yedi deryalar geçersin
pervaz vuruban kaçarsın
Ecel seni bulur birgün

iş bu meclie gelmeyen
anıp nasihat almayan
eliften bayı bilmeyen
okur kişi olur birgün

tutmaz olur tutan eller
çürür şu söyleyen diller
sevip kazandıgın mallar
varislere kalır birgün

Yunus sözün bunu söyler
aşkın Deryasını boylar
Şu yüce köşkler saraylar
Viran olur kalır Bİrgün!
 
Yunus Emre
 
 

 
Can Gerek
Dilsizler haberini kulaksız dinleyesi
Dilsiz kulaksız sözün can gerek anlayası

Dinlemeden anladık anlamadan eyledik
Gerçek erin bu yolda yokluktur sermayesi

Biz sevdik aşık olduk sevildik maşuk olduk
Her dem yeni dirlikte sizden kim usanası

Yetmiş iki dilcedi araya sınır düştü
Ol bakışı biz baktık yermedik am-u hası

Miskin yunus ol veli yerde gökte dopdolu
Her taş altında gizli bin imran oğlu musi.
 
Yunus Emre

 

 
 
Çağırayım Mevlam Seni
Dağlar ile taşlar ile
Çağırayım Mevlâm seni
Seherlerde kuşlar ile
Çağırayım Mevlâm seni

Sular dibinde mâhiyle
Sahralarda âhû ile
Abdal olup yâhû ile
Çağırayım Mevlâm seni

Gök yüzünde İsâ ile
Tûr dağında Mûsâ ile
Elindeki asâ ile
Çağırayım Mevlâm seni

Derdi öküş Eyyûb ile
Gözü yaşlı Ya’kûb ile
Ol Muhammed mahbûb ile
Çağırayım Mevlâm seni

Bilmişim dünya halini
Terk ettim kıyl ü kâlini
Baş açık ayak yalını
Çağırayım Mevlâm seni

Yûnus okur diller ile
Ol kumru bülbüller ile
Hakkı seven kullar ile
Çağırayım Mevlâm seni
 
Yunus Emre
 

 

 
 
Çalap Okulu
Söylememek harcısı söylemeğin hasıdır
Söylemeğin harcısı gönüllerin pasıdır

Gönüllerin pasını gel sileyim der isen
Şol sözü söylegil kim sözün hülasasıdır

Kul'il hak-dedi Çalap sözü doğru diyene
Bu gün yalan söyleyen erte utanasıdır

Cümle yaratılmışa bir göz ile bakmayan
Şer'in evliyasıysa hakıykatte asidir

Şeriat haberini şerh ile aydam işit
Şeriat bir gemidir hakıykat deryasıdır

Ol geminin tahtası her nice muhkem ise
Deniz merci kat olsa tahta uşanasıdır

Bundan içeri haber işit aydayım ey yar
Hakiykatin kafiri şer'in evliyasıdır

Biz talip-ilimleriz aşk kitabın okuruz
Çalap müderris bize aşk hod medresesidir

Evliya safa-nazar edeli günden beri
Hasıl oldu yunus'a her ne kim veyasıdır.
 
Yunus Emre
 
 

 


 
Çıktım Erik Dalına
Çıktım erik dalına
Anda yedim üzümü
Bostan ıssı kakıyıp
Der ne yesin kozumu

Uğruluk yaptı bana
Bühtan eyledim ona
Çerçi de geldiaydur
Hani aldın gözünü

Kerpiç koydum kazana
Poyraz ile kaynattım
Nedir diye sorana
Bandım verdim özümü

İplik verdim cullaha
Sarıp yumak etmemiş
Becid becid ısmarlar
Gelsin alsın bezini

Bir serçenin kanadın
Kırk katıra yükledim
Çift dahi çekemedi
Şöyle kaldı kazını

Yunus bir söz söylemiş
Hiç bir söze benzemez
Münafıklar elinden
Örter mana yüzünü
 

YUNUS EMRE

 

 
 
Geldi Geçti Ömrüm Benim
Geldi geçti ömrüm benim
Şol yel esip geçmiş gibi
Hele bana şöyle gelir
Şol göz yumup açmış gibi

İş bu söze Hak tanıktır
Bu can gövdeye konuktur
Bir gün ola çıka gide
Kafesten kuş uçmuş gibi

Miskin adem-oğlanını
Benzetmişler ekinciye
Kimi biter kimi yiter
Yere tohum saçmış gibi

Bu dünyada bir nesneye
Yanar içim göynür gibi
Yiğit iken ölenlere
Gök ekini biçmiş gibi

Bir hastaya vardın ise
Bir içim su verdin ise
Yarın anda karşı gele
Hak şarabın içmiş gibi

Bir miskini gördün ise
Bir eskice verdin ise
Yarın anda sana gele
Hulle donun biçmiş gibi

Yunus Emre bu dünyada
İki kişi kalır derler
Meger Hızır, İlyas ola
Ãb-i hayat içmiş gibi
 
Yunus Emre
 

 

 

 
 
Dermanım Allah
Tenimden canım süzülür,iki gözlerim süzülür
Dilim tetiği bozulur,Allah sana yalvaralım

Salacımı götürdüler,Musallaya yatırdılar
Görklü tekbir getirdiler,Allah sana yalvaralım

Varıp mülketime düşüp,indirdiler beni şeşip
Toprağım örterler eşip,Allah sana yalvaralım

Topraklara düşürdüler,el toprağa üşürdüler
Taşlar ile bastırdılar,Allah sana yalvaralım

Kaldım bir karanlık yerde,ayrığı varmaz o yerde
Sataştım bir acep derde,Allah sana yalvaralım.
 
Yunus Emre

 

 

 
 
Derviş Yunus
Tabtuk dergahından feyizler alan,
Yanan Yunus idi,o derviş Yunus...
Gönlünü derya,ummanlara salan,
Dalan Yunus idi,o derviş Yunus...
***
Gezer idi; iki Arşı alayı,
Sevgi ile yoğururdu mayayı,
Barış, Hoşgörü bir edip davayı,
Bulan Yunus idi,O derviş Yunus
***
Yetmiş üçe hep, bir nazar eyleyen,
Herdem Hakkı hakikatı söyleyen ,
Aşk elinden kendin heder eyleyen,
Kanan Yunus idi, o dervişYunus ...
***
O bilmezdi kin ile kem hiddeti,
Diler idi;Kahhar Haktan mededi,
Şu fani dünyaya mehil vermedi,
Canan Yunus idi,O derviş Yunus.
***

Aşık Çağlari
 
Yunus Emre
 


 
 
  Bugün 11 ziyaretçi (17 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol